9 Nisan 2013 Salı

SAMİMİYET ÇOK ŞEYDİR

.Yaklaşık 2 ay kadar önce, sevgili annemin rahatsızlığı nedeniyle muayene tahlil teşhis vs için annem ablam yeğenimle birlikte hastanedeyiz.Göğüs hastalıkları,dahiliye, kardioloji hepsine aynı gün için randevu almış olduğumuz için  servisten servise bir aşağı bir yukarı tahlil verme tahlil alma film röntgen vs derken tüm gün labirent gibi olan hastahane içinde kendimizi peynir kokusunun peşine düşmüş fare gibi hissettiğimiz anlarda yorgunluktan bitap düşmüş bir vaziyette sonuç beklerken hastahane içindeki  bekleme salonunda banklara ohhh dercesine bırakıveriyoruz.Böyle boş boş zamanlarda insanları uzaktan gözlemek gibi bir huyum olmamasına rağmen, bekleme salonunda beklemekte olan inanları izlemeye koyuldum.Yaşlı, genç, kadın, erkek ve hatta çocukların bile yüzlerindeki o ciddi ve yorgun bakış dikkatimi çekti.Mubalasız hiç birisinin yüzünde en ufak bir gülümseme ve mutluluk belirtisi yok gibiydi.Omuzlar düşük vaziyette, bakışlar ise mutsuzluğu halinden hoşnutsuzluğu haykırıyor gibiydi.Bunları düşünürken annemin sesiyle ona doğru döndüm.''Çok yoruldun sende benim için'' dedi.Canım annemin yüzündeki yorgun izleri gözlerindeki durgun bakışlar dikkatlice baktım.Sıradan bir ses tonuyla olur mu anne ne demek cümlesi yerine, anneciğime bakışlarımı yumuşatıp sesime sıcaklık katarak elimi elinin üstüne koyarak sen iyi ol yeter ki yorgunluk nedir ki annem dedim tüm samimiyetimle.Yorgun yorgun gülümsedi meleğim sıcaklığı ve samimiyeti almanın huzuruyla.Benimde içim huzur doldu çünkü anneciğime sıcaklığımla samimiyetimi sunabilmenin huzuru vardı.Biliyordum ki SAMİMİYET HER ŞEYDİ.

Tamda o dakilarda birden bire göğsümde bir darlık  oldu anlamsızca içimi garip bir sancı sardı, adeta boğulacakmış gibi darlandım bu his ile.Anneme ben biraz kapı önüne çıkıp hava alayım dedim.Ciğerlerimin alışmış ve bağımlı olduğu zehire (sigara)ihtiyacı vardı.İçimdeki garip sıkıntının vermiş olduğu darlanma ile kendimi iki kat aşagıya zor attım.

Sonradan öğrendimki  o göğsüme saplanan garip sancı ve darlandığım o dakikalarda canım oğlum trafik kazası geçirmiş.Kaza nedeniyle baygın bir şekilde bulunduğumuz hastahanenin acil servisine ambulansla getirilmiş.Biz tabi durumdan habersiz şekilde hastaneden annem ablam ve yeğenimle birlikte ayrıldık.Eve gelmek üzere iken telefonum çaldı.Oğlum arıyor ama telefondaki ses oğlumun arkadaşı.Oğlumun kaza yaptığını hastahanede acil serviste olduklarını haber veriyor.İçime kızgın yağlar dökülüyor can yangınım darlanmam biraz daha artıyor.Bulunduğum yerden u dönüşü yaparak tekrar hastaneye doğru yönelirken yanımda bir can istiyorum olduğum yere yığılmamak için dayanak destek istiyorum.Aldığım haberin şokuyla ellerim titriyor,kalbim titriyor,Telefonda ulaşmak istediğim  can arkadaşımın  numarasını zar zor buluyorum.Haberi veriyorum.Dolmuşa binip az önce geldiğim hastaneye geri dönüyorum.İçimden dualar ediyorum Allahım oğluma yavruma bir şey olmasın. Dolmuş hastahaneye varana kadar  mevsimler değişiyor, takvimler değişiyor koca bir asır geçiyor.Kahrolası acil servisi bulamıyorum yeri değişmiş arkalarda bir yerlere alınmış.İnşaatlar arasından koşarak nefes nefese acil servise ulaşıyorum.Yogun bir kalabalık bir kadın feryat figan ağlıyor serviste. Yavrusunu kaybetmiş çığlığı yürek parçalıyor zerrelerime kadar hissediyorum  o çığlığı.Boş ve anlamsız bakıyorum kadına.Anlamızlaşıyorum.Dumura uğramak bu olsa gerek.Oğlum, ya benim oğlum yavrum ne durumda nerede .Dalıp çıkıyorum odalara birer birer.Ne ile karşılaşacağımı bilmeden.

Nihayet buluyorum oğlumu sedyede ağzı yüzü kan içinde.boynunda bir boyunluk.Oğlum diyerek koşuyorum yanına.Ohhh çok şükür gözleri açık.Sakin ol anne iyiyim demeye çalışıyor yarım yarım yamalak Ağzının içi kan dolu çenesi hareket etmiyor gibi.İyisin yavrum iyisin çok şükür. Sakin olmaya poğramlıyorum kendimi. Hıçkırarak ağlamak istediğimi boğazımdaki yumruğu gizlemeye çalışarak.Dr lar gelip gidiyor genel durumu iyi diyorlar, röntgen çekilecek beyin dr görecek kesin sonuç o zaman belli olurmuş..Kazanın nasıl olduğunu öğreniyorum arkadaşından.Bisikletle seyir halinde imişler oğlum ve arkadaşı.Park halindeki bir ticari taksi sürücüsü aniden aracın kapısını açında oğlum bisikletle kapıya çarmış yola savrulmuş. Çarpmanın ve savrulmanın şiddetiyle baygınlık geçirmiş ambulansla hastaneye kaldırılmış.Bu arada ticari araç sahibi sürücüde oğlumun yanında.Abim çok üzgünüm inan görmedim görsem açarmıyım kapıyı vs duygularını dile getiriyor.Polis kazayı soruşturuyor.ŞikayetÇimisiniz diye soruyor.Sürücünün üzgünlüğüne bakıp kaza olmuş memur bey bir kasıt yok diyorum.Polis memuru hastane çıkışta karakola gelip ifade vermeniz gerekli oğlunuz 18 yaş altında diyor...

  • Tahlil, röntgen, beyin, vs tetkiklerden sonra oğlumun dişinin ve çenesinde kırıklar olması nedeniyle ameliyat olması gerektiği için hastahaneye yatışı yapılıyor.Oğlum acılar içinde ama çok şükür genel sağlığı iyi tesellisi ile avunuyorum.Oğlumun arkadaşı kankisi Hüseyin bir dakika yanımızdan ayrılmıyor.O kadar büyük bir samimiyetle yardımcı ve destek oluyorki, bana ve oğluma moral oluyor. SAMİMİYET HER ŞEYDİR bunu bir kez daha anlıyorum.Ertesi günü ziyaretci akınına uğruyoruz.Okuldan arkadaşları, öğretmenleri,akrabalar derken ziyaretcileri diğer hastalara rahatsızlık etmemek için beşer kişilik guruplar halinde odaya alıyoruz Hüseyin ile.Geçmiş olsun dileklerini, yapabileceğimiz bir şey varmı tekliflerini teşekkürle cevaplıyoruz.Bu arada kazaya sebebiyet veren sürücü her gün arayıp oğlumun durumunu soruyor çok üzgün olduğunu ifade ediyor.Yaşca ben den büyük ama bana saygıdan dolayı ablam diye hitap ediyor.Ablam bu günden sonra abinin biriside benim.İhtiyacın sıkıntın olursa hiç çekinme ne zaman istersen beni ara diyor, samimi olduğunu düşünerek teşekkür ediyorum.Hastahaneye ziyarete geliyor süt meyve suyu vs hediyeleriyle.Oğlumun başını okşuyor.Bundan sonra senin abin benim bir sıkıntın olursa bana gel diyor,oğlumun yastığını altına imkanı nispetinde 50 tl sıkıştırıp gidiyor.Ziyerete gelme inceliğine seviniyor oğlum.Geçirdiği üç buçuk saatlik ameliyata ağrısına sancılarına rağmen hiç kızmıyor sürücüye.İyi adam anne diyor çenesi ameliyatlı olduğu için tam konuşamasada.Ziyarete gelen bir yakınım koridorda gitmek için vedalaşırken bir şey koyuyor cebime  tüm samimiyetiyle, süt meyve suyu almak istemedim belki eline lazım olur dolmuş vs parası yaparsın inan bu kadarına gücüm yetti diyip yürüyor.O koridorda uzaklaşırken cebime bıraktığı şeye bakıyorum,dişinden tırnağından artırdığı 15 tl.Ardından bakarken gözlerim doluyor burun direklerim sızlıyor.Biliyorumki cebindeki son kuruşlardı ve onuda bana vermişti.Sanal bir şekilde yapabileceğim bir şey var mı diye sormaktansa samimice yapabileceğini eyleme döküyor.Dur demek istedim ardından,diyemedim.SAMİMİYETİN ÇOK  ŞEY olduğunu bir kez daha anladım.Bir haftalık bir hastahane sürecinden sonra eve çıkıyoruz.Oğlum sadece sıvı ile beslenebiliyor ise  de her geçen gün biraz daha iyileşiyor.Artık hastahaneden çıkmış olduğumuz için karakoldan arıyorlar çocuğun sağlığı iyi ise   ifade vermemiz gerekiyordu ya karakola gidiyoruz ifade veriyoruz.Sürücüden şikayetçi olmadığımızın altınıda imzalıyorum.İfade vermemizin akabinde sürücü arıyor ablam eve geleceğiz eşimle  ziyarete mahsuru var mı diye soruyor.Mahsuru olmadığını memnun olacağımızı bildiriyorum.Bu arada abi diyorum az önce karakola ifade için gittik sizden şikayetci olmadık bilginiz olsun dedim.Çok sağol ablam zaten iyi birisi olduğun herhalinden belliydi diyor.Bu konuşma sürücüyle son konuşmamız oluyor.Kendisinden şikayetçi olmadığımızı anlayınca bir daha arama gereği bile duymuyor.Üzgünlük ifade ederken esasında oğlum için üzülmemişti anlaşılan. Resmi kaza tutanağında yüzde yüz kusurlu taraf kendisi olduğu için kendisine yargı yolu açılmasından korktuğu için miş üzgünlük ifadeleri galiba öyle anlıyoruz.Kendisinden şikayetçi olmadığımızı öğrendikten sonra bir daha arayıp sormaması samimiyetsizliği oğlumu çok üzdü.Benim samimiyet aşılamaya çalıştığım oğluma samimyetsiz bir örnek oluşturmuştu ve oğlum bunu hayatı boyunca hep hatırlayacaktı.Dikkatsizliği nedeniyle kazaya sebebiyet  vermiş, bizlere zor zamanlar yaşatan ve oğlumda kalıcı acı bir iz bırakacak olan sürücüden resmi olarak  şikayetçi değilim.Lakin samimiyetsizliği ile oğluma kötü örnek olduğu için şikayet etmek en doğal hakkım, hakkımız.Samiyetsizliği ile yüreklerimizde doldurulmaz boşluklar açan kişi veya kişilerden şikayetle serzenmek yine en doğal hakkım,hakkımız. Kime mi .? Yüreği insan olan herkeze.Samimiyetin ne anlama geldiğini bilen YÜREKLİ YÜREKLERE... YÜREKSİZ YÜREKLERE zaten söz kar etmez...Kalıcı sevgiler samimiyetten doğar,gerisi hikaye...sevgiyle ve samimiyetle kalın.
  •                                                                                                  blog yazarak kazanmak için yazıtör olun


Aslında farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların, istesem bir anda temizlemesini de bilirim.
Ama bunca sahteliğin, benim samimiyetime ihtiyacı var.
Hz.Mevlana

Hiç yorum yok: